Yerli, küçük, yavaş
Ey belgesel! Şaşırt bizi!
Televizyonun evlere girmesiyle tanışıldı belgesellerle. Savanalarda, kutuplarda, denizlerin altında ve gökyüzünde ne değişik hayvanlar varmış, görüldü. Ve bitkiler. Ve insanlar. Dilleri başka, evleri, işleri başka, türlü türlü insanlar. Sonra evren, galaksiler, yıldız sistemleri. Sanat, bilim, teknoloji. Her gün geçtiği sokağın sonunun nereye çıktığını bilmiyordu belki insanlar ama okyanuslar aşıyor, aya ayak basıyordu. Şaşıyordu.
Biz hayretler içinde izlerken o hayvanları, bitkileri ve insan topluluklarını; biyoçeşitlilik çoktan azalmaya başlamıştı. Hava, su ve toprak kirlenmeye, iklim değişmeye, tehlikeli ve plastik atıklar önlenemez biçimde artmaya… Hakkı gasbedilen çevre “sorunlu” idi artık. Sorunlu çevrelerin insanları sorunsuz çevrelere göç etmeye başladı. Sorunlar giderek büyüdü, çeşitlendi.
Her zaman olduğu gibi yine, bu sorunları dert edinen insanlar çıktı. Merakla geçmişe bakan, bugünü gözleyen, kaydeden ve geleceğe taşıyan bu insanlar, yanı başlarındaki sorunlara, altında yatan hakikate odaklandılar, bunları anlatan belgeseller çektiler. Popüler olmayan, televizyonlarda gösterilmeyen, arkalarında büyük paralar verecek büyük kurumlar olmayan belgeseller ama tam da bu yüzden şaşırtıcı derecede “sahici”.
On bir yıl önce BIFED, “yerel, küçük, yavaş” diyerek, Bozcaada’da ekolojik belgesel film festivali “hareketini” başlattı. Dünyanın dört bir yanından sahici insanların ürettiği sahici belgeselleri, dünyayı dert ve merak edinen insanlarla buluşturmak için. Şimdi bu filmler Gökçeada halkıyla buluşmaya geliyor. Hakikati anlatmaya, bilgiyi aramaya, ümit vermeye, ilham olmaya, sahiciliğiyle şaşırtmaya!
Merhaba Gökçeada/İmroz!